çelebiKOBİ ana sayfaya dön

Genel hususlar...

Site haritasına gözat...

EĞİTİM KURUMLARINDA YÖNETİM


Skip Navigation Links
 

Demokratik Okul Yönetimi Modeli   

Yazdır


Prof. Dr. Ali İlker GÜMÜŞELİ 

Avrupa Konseyi Demokratik Yurttaşlık Eğitimi Projesi

Demokratik Okul Yönetimi Modeli 

 

Giriş

     Günümüz dünyasının en belirgin özelliği, her alanda ve yerde görülen hızlı değişimdir. Hızla değişen bir dünyada ve artan çeşitlilik ortamında etkin, bilgili ve sorumlu bir yurttaşlık gereksinimi her geçen gün giderek artmaktadır. Böylesi bir yurttaşlığın sağlanmasında eğitimin ve dolayısıyla okulların rolü neredeyse evrensel bir onay görmektedir.

     Demokratik yurttaşlar yetiştirme fikri ve uğraşısı yeni değildir.  Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de yıllardır müfredat programları içerisinde yurttaşlık bilgisi ve yurttaşlık eğitimi önemli konular arasında yer almış ve öğrenciler bu alanda eğitilmeye çalışılmıştır. Bu eğitimler genel olarak gençleri ülkelerinin siyasi sistemleri; bir başka deyişle anayasaları hakkında bilgilendirmekten ibaret olmuştur. Katılımın göz ardı edildiği, geleneksel yöntemlerle kazandırılmaya çalışılan yurttaşlık modeli de edilgen ve dolayısıyla da asgari bir yurttaşlık olmuştur. Böyle bir eğitimin sonucunda bireylerin büyük bir çoğunluğu için yurttaşlık, yasalara boyun eğmek, vergi vermek, seçimlerde oy kullanmak vb. beklentiden öteye bir anlam taşımamıştır.

    Buna karşın, yakın geçmişte başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede meydana gelen sosyal, ekonomik, siyasal ve teknolojik dönüşümler, sosyal olaylar; geleneksel, pasif yurttaşlık modelinin geçersizliğini ortaya koydu.  Bu olaylardan bazılarını aşağıdaki gibi sıralamak olanaklıdır:

· Etnik çatışmalar ve ulusçuluk;

· Küresel tehditler ve güvensizlik;

· Yeni bilişim ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi;

· Çevre sorunları;

· Kitlesel göçler;

· Daha önce kaldırılmış olan toplumsal kimliklerin yeni biçimleriyle ortaya çıkması; 
 

*Y.T.Ü Eğitim Fakültesi öğretim üyesi ve Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı 
 

· İnsanlar arasında toplumsal uyum ve dayanışmanın zayıflaması;

· Geleneksel siyasi kurumlara, yönetim biçimlerine ve siyasi liderlere güvensizlik;

· Yöresel ve uluslararası düzeyde, siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda artan birbiriyle ilintililik ve karşılıklı bağımlılık. 
 

    Yukarıda bir kısmı sayılan  gelişme ve değişmeler karşısında yeni yurttaşlık anlayışının kaçınılmaz bir gerçek olduğu birçok ülkenin ortak görüşü olarak ortaya çıkmıştır. Bu yeni yurttaş tipi, yalnız bilgilendirilmekle kalmayıp, aynı zamanda etkin, bir başka ifadeyle yaşadığı toplumun, ülkenin ve daha geniş düzeyde dünyanın yaşamına katkıda bulunabilen, bu yönde daha çok sorumluluk yüklenecek nitelikte olmalıdır. Kuşkusuz böyle bir yurttaş yetiştirmek için yapılması gereken en önemli iş, eğitim örgütleri ve özellikle de okulların müfredatlarını yapı ve işleyişlerini demokratik yurttaşlık anlayışına elverecek biçimde yeniden gözden geçirilerek düzenlemektir.

    Bu gerekçeden hareketle Avrupa Konseyi 1977 Yılında Demokratik Yurttaşlık Eğitimi Projesini yürürlüğe koymuş ve bu proje kapsamında bu güne kadar bir dizi çalışma yürütmüştür. Bu çalışmalardan birisi de, 2006 yılının Kasım Ayı’nda Bürüksel’de toplanan Ülke Koordinatörleri Toplantısı’nda tartışmaya açılan “okul yönetiminin demokratlaştırılması” çalışması olmuştur. “Demokrasiyi öğrenme ve yaşama” sloganıyla başlatılan bu çalışmada  okulların demokratik bir yönetim biçimine kavuşturulması için, aşamalı bir gelişimi esas alan  bir model üzerinde durulmaktadır.  Bu sunuda sözkonusu bu model genel çerçevesi ile ele alınacaktır.

Demokratik Okul Yönetiminin Gerekliliği

     Okullar diğer örgütler gibi çevreye açık sistemlerdir. Çevredeki gelişme ve değişmelerden etkilenir, ve çeşitli etkinlikler yoluyla çevreyi  etkilerler. Bu etkileşim sürecinde birçok faktör okulların yönetim ve işleyişine etki eder.  Bunun için günümüz okul  liderleri okulları etkili yönetmek için sosyal, politik, ekonomik, teknolojik birçok faktörü göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Bu faktörlerden bir çoğu okul liderlerinin kontrolleri dışındadır ve sürekli değişmektedir. Okul yöneticisinin artık tek başına bu faktörlerle mücadele ederek, okulu etkili yönetmesi olanaklı değildir. Bu aynı zamanda günümüz dünyasının arzu ettiği demokratik yurttaşlar yetiştirme anlayışına da ters düşmektedir. Bunun için okul yöneticisi okulu etkileyen karmaşık faktörlerin karşılıklı etkileşimine uygun bir biçimde yetki ve sorumluluklarını paydaşlarla paylaşmaya özen göstermelidir. Bir başka ifadeyle okula ilişkin tüm önemli kararlarda ve uygulamalarda,  başta öğrenci ve okul çalışanları olmak üzere tüm paydaşların hakları, değerleri, yetkileri ve katılımlarına önem veren bir yönetim anlayışı sergilemelidir. Yani demokratik bir okul yönetimi modelini uygulamalıdır. Çünkü günümüz dünyasının ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikteki bir okulda açık ve demokratik yönetim yaklaşımı, aynı zamanda  başarılı ve kalıcı bir liderlik için de  tek yoldur.

     Ancak demokratik okul yönetimini sadece okulun ve okul yöneticisinin devamlılığını sağlama aracı olarak görmek, bu kavramın  amaç ve yararlarını önemli ölçüde sınırlar. Demokratik okul yönetiminin, bunların dışında da önemli gerekçeleri vardır. Bu gerekçeler ve nedenlerden bir kaçını aşağıdaki gibi kısaca açıklamak olanaklıdır. 
 

Etik Nedenler

Demokratik değerlerin evrensel olduğuna ilişkin ortak bir görüş vardır: Bütün insanlar özgür ve eşit haklara, saygınlığa sahip olarak doğarlar. Her insan görüşlerini serbestçe açığa vurma bilincine, din ve düşünce özgürlüğüne sahiptir. Kuramsal olarak kabul edilen bu gerçekleri uygulamaya koymak, demokratik değerleri yaşama geçirmek uygun ortamlarla olanaklı olur. Bu değerlerin uygulamaya konulacağı ve yerleştirileceği en uygun ortamlar da demokratik bir yapı ve işleyişe sahip olan okullardır. 

Politik Nedenler

     Bir ülkede demokrasinin gelişmesi ve yerleşmesi için gerekli olan kazanımlar açık ve  net olarak belirlenmeli ve erken yaşlardan itibaren bireylere kazandırılmalıdır. Demokrasilerin kalıcılığı sadece inançla değil, demokrasiyi bir yaşam biçimi haline getirecek uygulamalarla olanaklı olur. Yakın tarihimizde birçok örneklerine rastladığımız gibi, demokrasi geçmişinin kısa ve temelinin çürük olduğu ülkelerde , herhangi bir aksilik demokratik kazanımların elden alınması ile sonuçlanabilir. Bunun için bireylere en azından genel sorunları demokratik karar-verme yöntemleri ile çözme alışkanlıklarının genç yaşlarda kazanılması büyük önem taşır. Eğer okul yaşamında öğrencilere pratik uygulamalarla demokratik karar verme ve sorun çözme becerileri kazandırılabilirse, bireylerin demokrasiye olan inancı güçlenebilir, yerel düzeyde ve ülke düzeyinde yönetime aktif katılma isteği artırılabilir.   
 

Hızla değişen topluma Kolayca Uyarlanabilme

     Günümüzde yaşamaın her alanında yeni bilgi ve becerilerle karşılaşmaktayız. Bilimsel araştırmalardaki artış ve bilişim teknolojilerindeki gelişim nedeniyle, bilgi artışını durdurmak ve kontrol altına almak olanaklı değildir. Diğer taraftan bugünün çocukları ebeveynlerine göre birçok bakımdan daha çok bilgi ile donanmış nesildir. Türkiye’deki ailelerin eğitim düzeyi açısından bu gerçek daha da belirgindir. Dolayısıyla çoğu kez veliler hangi tür bilginin çocuklar ve gençler için iyi ya da kötü olduğuna karar verme konusunda yeterli değillerdir. Bu durum çocuklara bilgiyi seçme ve yargılamada yardımcı olmayı giderek daha da zorlaştırmaktadır.  Bunun için kısıtlama ve sansür koyma yerine en akılcı yol onlara bilgiyi seçme, eleştiri yapma ve kendi kendini kendi kendini yönetmeyi öğretmektir. Ancak bu yolla bireylerin kendilerine yararlı olan bilgileri seçme, işleme ve hem kendisi hem de toplum yararına kullanma alışkanlıkları kazandırabiliriz. Böylece hızla değişen bir dünyaya sorunsuz olarak ve zamanında uyarlanmayı da bir ölçüde garanti altına almış oluruz. 
 

Demokratik Okul Yönetimin Başlıca Yararları 
 

  Demokratik okul yönetiminin birçok yararından bahsetmek olanaklıdır. Kuşkusuz bunların en başında da bireylere genç yaşta demokratik yaşamın ilke ve kurallarını öğrenme ve yaşama geçirme fırsatı sağlama gelir. Ancak bu genel yararın dışında özellikle okulların etkili yönetimi ve öğrenci öğrenmesine katkı bakımından da birçok yararları bulunmaktadır. Bunlardan bir kaçını aşağıdaki gibi kısaca açıklamak olanaklıdır.   
 

Disiplini kolaylaştırma

     Okul üyelerinin, ve özelliklede öğrencilerin, karar alma sürecine katılımına ilişkin isteksizliğin altında yatan nedenlerden en önemlisi disiplinle ilgilidir. Klasik okul yönetimi anlayışında okuldaki kuralların yönetim tarafından belirlenmesi ve okuldaki öğrencilerin bu kurallara en iyi biçimde uymaları beklentisi vardır. Okulda disiplinin sağlanması için en önemli adım, kurallara uymayanları cezalandırmaktır. Halbuki kendilerinin katılmadığı ortamlarda alınan katı ve basit kurallara uymayan öğrencileri cezalandırarak, onların sorumlu bireyler  olarak yetişmelerini, uygulanabilir kararlar almalarını sağlanmak olanaklı değildir. Aksine birçok araştırma ve deneyim kendisine güvenilen öğrencinin sorumluluk bilincinin arttığını göstermektedir. Kuşkusuz kurallar düzenli yaşama alışkanlığı için gereklidir. Ancak güven üzerine kurulmuş kurallar, tehdit üzerine kurulmuş olanlardan daha uzun ömürlüdür ve dışardan kontrola gerek duyulmaksızın uyugulanması daha kolaydır. Güven üzerine kurulmuş bir disiplin anlayışının geliştirileceği bir yönetim biçimi ise demokratik yönetimdir. 
 

Öğrenmeyi Kolaylaştırma

     Hepimizin bildiği gibi öğrenme bireyseldir. Öğretmen nasıl öğrenildiği konusunda bir fikre sahip olabilir, ancak öğrenme biçimleri kişiden kişiye değişir. Demokratik bir çevrede, öğrencilere nasıl çalışması ve belli bir dereceye kadar da olsa, ne öğrenmesi konusunda daha fazla seçme özgürlüğü verilir. Başarısızlık ve güdüleme eksikliği, öğrenciye neyi nasıl çalışması ve mümkün olduğunda nasıl değerlendirileceği hususunda daha fazla seçme özgürlüğü verilirse azalır. Bu seçme hakkının verilmesine olanak sağlayan ortamlar, ancak demokratik okul yönetimi ile olanaklı olur. 
 

Çatışmaları Azaltma

      Çatışma insan yaşamının vazgeçilmez parçalarından birisidir. Çatışma bir bakıma farklılıkların farkına varılamaması, yanlış olarak kabul edilmesidir. Çeşitli grupları bir arada barındıran okullar çatışmaya en açık örgütlerdir. Okul topluluğu içinde, farklılıkları anlama ve tahammül etme eksikliği ayrımı, zorbalığı hatta şiddeti arttırabilir. Farklılıkların bir hata değil, zenginlik olduğunu anlama ve farklılıklara olumlu bir bakış açısı geliştirme, insanların ortak sorunlara birlikte çözüm bulma deneyimleri ile kazanılır. Katılım yoluyla karar alma ve sorun çözmeyi okul yaşamının ayrılmaz bir parçası haline getirme; farklılıklara saygıyı güçlendirerek, okul ortamını daha uzlaşmacı ve şiddetten uzak bir duruma getirir. Bu deneyimlerin kazanılmasına olanak sağlamada  demokratik okul yönetiminin rolü çok büyüktür. 
 

Okulun Rekabet Gücünü artırma

     Okul yönetimi ve okullar arası rekabet, öğrenci nüfusunun giderek azaldığı birçok Avrupa ülkesinde oldukça yeni bir olgudur. Özellikle kentsel bölgelerde bu rekabet mücadelesi giderek artmaktadır. Modern Avrupalı vatandaşların büyük bir çoğunluğunun eğitim seviyesi yüksek, demokratik hak ve özgürlüklere üst düzeyde duyarlı  olacak biçimde yetişmişlerdir. Bunun sonucunda da , toplumun çocuklarının isteklerine ve taleplerine saygı duymasını beklemektedirler. Bu beklentilerden en önemlisi de çocukların otoriteye sorgulamaksızın itaat etme anlayışından uzak olarak yetiştirilmeleridir. Okulların aileler ve öğrenciler için çekici olabilmeleri, bu beklentilere uygun yönetilmelerine bağlıdır. Demokratik okul yönetimi anlayışı, bu bakımdan modern Avrupalı velilerin beklentilerini karşılamayı olanaklı kılarak, okulların rekabet gücünü artırmaktadır.  
 

Kalıcı Demokrasilerin Geleceğini Güvence Altına Alma

     Demokratik okul yönetimi kalıcı demokrasilerin geleceğini güvence altına almada en önemli araç niteliğindedir. Hepimizin de yakından gördüğü gibi çocuklar bizim onlara söylediğimizi değil, yaptığımızı yaparlar. Dolayısıyla eğer okullarımızda demokrasiyi uygulamıyorsak, demokrasi hakkında konuşmalar yapmak bir anlam ifade etmez. Birçok okulda demokrasi adı altında yapılan uygulamalarda görüldüğü gibi, sadece basit işlerde, örneğin sınıfın duvarlarının renklerini değiştirirken öğrencileri karara katmak; onların demokrasiyi anlamaları, özümsemeleri için yeterli değildir. Öğrencilerin demokratik yurttaşlık bilinci yüksek bireyler olarak yetişebilmeleri ve dolayısıyla demokrasiyi yaşatabilmeleri için, onlara öğrenme  başta olmak üzere, günlük okul yaşantısında uygun olan her ortamda ve fırsatta gerçek katılım sorumluluğu verilmesi çok önemlidir.  Böyle bir okul yaşamı ancak demokratik okul yönetimi ile başarılabilir.  
 
 
 

     Demokratik Okul Yönetimi Modelinin Temel İlke ve Ögeleri 
 

     Bu genel açıklamalardan sonra demokratik okul yönetimine ilişkin olarak geliştirilen modelin temel öğelerine ve işleyişine değinmekte yarar vardır. Daha önce de belirtildiği gibi, Avrupa Konseyi Demokratik Yurttaşlık Eğitimi Projesi çalışma grupları tarafından geliştirilen ve üye ülkelere yol gösterici nitelikte olan “Demokratik Okul Yönetimi” modeli genel olarak okul yönetimlerinin dört alanda üç temel ilkeye göre aşamalı olarak kendilerini geliştirmelerini esas almaktadır.

     Modelin dayandığı üç temel ilke; 
 

  • Haklar ve Sorumluluklar,
  • Aktif Katılım ve
  • Farklılığı Değerlendirmedir.

 
 

Bu ilkelere dayalı olarak geliştirilmesi gereken dört alan olarak da şunlar belirlenmiştir: 
 

  • Yönetim, Liderlik ve Kamusal sorumluluk
  • Değer Odaklı Eğitim
  • İşbirliği, İletişim ve Katılım
  • Öğrenci Disiplini

 
 

     Modelin işleyişi, okul yönetimlerinin  kendilerini bu dört alanda üç temel ilkeye uygun olarak ne derecede yeterli olarak gördüklerini sorgulama ve elde ettikleri sonuçlara göre aşamalı olarak geliştirmeye çabalamalarına dayanmaktadır.

     Yine modelde demokratik yönetime ulaşma dört aşamalı bir gelişim sürecine bağlı olarak ele alınmaktadır. Klasik yönetim anlayışının egemen olduğu birinci aşamadan, demokratik ve katılımcı yönetimin egemen olduğu dördüncü aşamaya ilerlemek için yöneticilere aşama aşama gerçekleştirecekleri etkinlikler ve uyacakları ilkeler konusunda öneriler getirilmektedir. 
 

     Ulaşılması Hedeflenen Demokratik Yönetim Düzeyleri 
 

      Demokratik okul yönetimi modeli ile dört temel alanda ulaşılması istenen nihai hedefleri aşağıdaki gibi özetlemek olanaklıdır: 
 

Yönetim, liderlik ve kamusal sorumluluk alanındaki hedefler

Liderlik, yönetim ve kamusal sorumluluğa ilişkin olarak yapılacak çalışmalarla aşağıdaki hedeflere ulaşılması düşünülmektedir:  
 

  • okulları demokratik değerlerin  oluşturulması, korunması ve nesilden nesile aktarılmasında gerçek bir araç haline getirmek, 
  • Okulu hem üst yönetim hem de diğer paydaşlarla düzenli ve açık iletişim kurma yeterliğine ulaştırmak,
  • Okulda, herhangi bir alanda yapılacak değişiklikleri öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirmek, bireysel nitelikteki kararların alanını olabildiğince sınırlandırmak, Kuralları ve yönetmelikleri, bunlardan etkilenenler tarafından oluşturulmasını sağlamak,
  • Liderin sorumluluğunu, profesyonel deneyime ve kişisel fikirlere katkı sağlamakla sınırlı kılmak,
  • Okul yönetiminde öğrenciler ve personel için aktif rol almayı en önemli değer haline getirmektir.

 
 

Değer odaklı eğitim alanındaki hedefler

Değer odaklı eğitime  ilişkin olarak yapılacak çalışmalarla aşağıdaki hedeflere ulaşılması düşünülmektedir:

  • Demokratik yurttaşlık ve insan hakları ilkelerini okul işleyişinin okulun işleyişine temel oluşturmak,
  • Öğrencilere öğrenecekleri konuları seçmede daha fazla özgürlük vermek, kendilerini öğrenme konusunda özgür hissetmelerini sağlamak,
  • Öğrenme ortamlarını öğrencilerin öğrenme stillerinin farklı olduğu gerçeğini dikkate alarak düzenlemek,
  • Okul yönetiminde ve öğretimde, söz ve davranışlarda saygılı ve açık bir tutum sergilemek,
  • Eğitim ortamlarını önyargısız, tarafsızlığı koruyacak araç, gereç ve materyalle donatmak, 
  • Farklılıkla başa çıkmayı hem öğretmen hem de öğrenciler açısından sahip olunan değerli bir yeterlilik haline getirmek,
  • Öğretim prosedürlerinin , öğrenciler tarafından sistematik bir şekilde değerlendirilmesine ortam hazırlamak,
  • Öğrencilerin öz değerlendirme kapasitelerini güçlendirmek,

 
 
 

İşbirliği, İletişim ve Katılım alanındaki hedefler

İşbirliği, iletişim ve katılım alanına  ilişkin olarak yapılacak çalışmalarla aşağıdaki hedeflere ulaşılması düşünülmektedir:  
 

  • Okulların daha iyi çıktılar elde edebilmeleri için kendini geliştirme yollarını arama ve rekabet edebilme gücünü artırmak.
  • Öğrenciler için mükemmeliyetçilik duygusu oluşturmak,
  • Okulu yerel toplumun refahına katkıda bulunmada aktif rol oynayacak yeterliğe kavuşturmak,
  • Ebeveynleri ve aileleri okulun aktif ortakları durumuna getirmek,
  • Bütün paydaşlar ve toplumun karşılıklı olarak birbirlerini müşteri ve tederikçi olarak değerlendirmeleri ve buna uygun hareket etmelerini sağlamak,
  • Ebeveynler ve aileleri çocuklarının eğitimi konusunda okulun aktif katılımcıları olarak görmek, Okul ile ev arasında iki yönlü sürekli iletişim sistemini kurmak ve etkili işletmek,
  • Okulun aktif bir şekilde yerel toplum hayatına katılmasını sağlamak,
  • Okulda başarılı etkinliklerin diğer okullar ile paylaşması alışkanlığı yaratmak.
  • Okul azınlık grupları ile sürekli iletişim halinde kalmaya çalışır.
  • Okul gelişimi ve standartlarının yükseltilmesini sürekli bir uğraşı haline getirmek ve bu uğraşılara tüm paydaşların katılımını temin etmektir.

 
 

Öğrenci disiplini alanındaki hedefler

Dördüncü ve son alan olan öğrenci disiplinine  ilişkin olarak yapılacak çalışmalarla  da özetle aşağıdaki hedeflere ulaşılması düşünülmektedir:  
 

  • Demokratik yurttaşın hak ve sorumluluklarının okuldaki öğrencilerden beklenen sorumluluklara yansıtılmasını sağlamak,
  • Öğrencilerin kurallar üzerinde hemfikir olmaları ve uygulanmaları izlemeleri için sorumluluk üstlenmelerini sağlamak,
  • Azınlık öğrencilerin farklı ihtiyaç ve beklentilerinin farkına varmak ve bunların ihtiyaç ve beklentilerini okulun disiplin sistemi içerisinde karşılamak,
  • Okulun bütün davranış kurallarının, azınlıklarda dahil olmak üzere bütün öğrencilere danışılarak konulmasını sağlamak,
  • Öğrencilere kuralların yerleşmesinde hem iyi yurttaş hem de otorite figürü olarak rol oynayacakları fırsatları yaratmaktır.

 
 
 

Sonuç 
 

   Yukarıdaki maddelerden de anlaşılacağı gibi, demokratik okul yönetimi hedeflerinin tam olarak gerçekleştirilmesi için zaman ihtiyaç vardır. Ülkelerin kültürel yapıları ve demokratik deneyimleri dikkate alındığında nihai hedeflere ulaşmada ülkeler arasında farklılıklar olacaktır. Avrupa birliği tarafından önerilen bu modelin kısa zamanda hayata geçirilmesinde birçok faktörün rolü vardır. Bunlar içerisinde en önemlisi de Okul Yöneticilerinin liderlik yeterlikleridir.

         Türkiye’de yakın geçmişte demokratik yurttaşlar yetiştirmeye temel teşkil edecek nitelikte müfredat değişikliği yapılmıştır. Müfredat değişikliklerinin tam anlamıyla uygulamaya konulması için, bu değişikliklere ve yeniliklere bir başka önemli yeniliğin daha eklenmesi gerekmektedir. Kuşkusuz o da eğitim yöneticisi yetiştirme, atama ve geliştirme politikaları ile ilgili olmalıdır. Çünkü demokratik okul yönetimi hedeflerine tam olarak ulaşmak ancak demokratik yaşam biçimini özümsemiş, vizyon sahibi, yeniliklere açık,kendini sürekli geliştiren okul yöneticilerinin sisteme girmesini ile olanaklı olacaktır. 
 
 
 
 
 

   KAYNAKÇA 
 

Audigier, François; Project "Education For Democratıc Citizenship" :Basic Concepts and Core Competencies for Education for Democratic Citizenship, Council of Europe, ( (2006)

 http://www.coe.int/t/dg4/education/edc/Source/Pdf (23.05.2007) 
 
 

Backman, Elisabeth and Bernard Trafford, European Year of Citizenship Through Education (Democratic Governance of School). Council of Europe, (2005)

 http://www.coe.int/t/dg4/education/edc/Source/Pdf (23.05.2007) 
 
 

Bîrzéa, César and et. all, All-European Study on Education for Democratic Citizenship Policies, Strasbourg, Council of Europe Publishing, (2004) 
 
 

Gollob, Rolf, and et. all, Education For Democratic Citizenship. Council of

         Europe, (2005)

      http://www.coe.int/t/dg4/education/edc/&hl=en&ct=clnk&cd=6  (23.05.2007)




Kaynak : Prof. Dr. Ali İlker Gümüşeli
 



 
Bu sayfa 20.06.2015 tarihinde güncellenmiş ve bugüne kadar 30326 defa okunmuştur.



Editör: Yüksek Mühendis Ömer Cengiz ÇELEBİ